Park Jae Uhn flört etmeyi zaman kaybı olarak görüyor ama flört etmeyi seviyor. Herkese karşı arkadaş canlısı ve neşeli olmasına rağmen, başkalarının peşinden gitmez. Park Jae Uhn bir “it-çek” ustasıdır: duygulara kapılmayan biri. Jae Uhn, kendisi ve diğer insanlar arasına kesin çizgiler çeker ve nasıl hissettiğini açıklamaz. Ancak Park Jae Uhn, Yoo Na Bi ile tanıştığında bu çizgileri aşmak ister. Yoo Na Bi çıkmak istiyor ama aşka güvenmiyor. İlk aşkıyla yaşadığı acı bir deneyimin ardından artık kadere inanmaz. Ama Park Jae Uhn ile tanıştığında, onun üzerinde Na Bi’nin uzak durma kararına meydan okuyan büyülü bir etkisi olur.

Ling Chao, çocukluğundan beri annesinin kız çocuklarına olan ilgisini fark etmişti. Komşularının ailesi ise Xiao Tu adında yaşıt bir kıza sahipti ve Ling Chao zamanla onun adeta kardeşi olmuştu. İkisi sürekli rekabet halindeydiler; Ling Chao her konuda mükemmelliği hedeflerken, Xiao Tu’nun annesi tarafından gösterilen başarıları onunkinden daha değerli görülüyordu. Babasının sevgisinden yoksun büyüyen Ling Chao, duygusal, bağımsız ve olgun biri oldu. Tek gerçek arkadaşı Xiao Tu’ydu ve kalbinde ona karşı özel bir sevgi beslemeye başlamıştı, ama bunu hiç itiraf etmemişti. Ling Chao ve Xiao Tu birlikte büyüdükçe, birbirlerine olan bağları güçlendi ve birlikte zorlukların üstesinden gelmeye çalıştılar. Ling Chao’nun içindeki duygusal çatışmalar ve aşkını gizli tutma mücadelesi, hikayeye derinlik katıyordu. Zamanla, Ling Chao ve Xiao Tu arasındaki arkadaşlık, aşka dönüştü. Ancak Ling Chao, geçmişteki travmaları nedeniyle duygularını ifade etmekten korkuyordu. Hayat, Ling Chao ve Xiao Tu’ya çeşitli zorluklar ve değişimler getirdi. İkisi de genç yetişkinler olarak kendi yollarını bulmaya çalışırken, sevgilerini anlamak ve ifade etmek için içsel bir yolculuğa çıktılar. Ling Chao ve Xiao Tu, kendi iç dünyalarındaki korkularla yüzleşirken ve aşklarını kabul ederken, bu güzel hikaye izleyicilere unutulmaz bir gençlik aşkının büyüsünü sunuyor.